Film, orta yaşlı bir şarap sever ve başarısız roman yazarı
Miles ile Miles’ın en iyi arkadaşı olmasına rağmen, birbirlerine hiç benzemeyen,
Jack’in hikayesini konu alıyor. İki arkadaş filmin hemen başında yolculuğa
çıkarlar. Jack evlenecektir ve Miles’in arkadaşını evlenmeden önceki son
haftasında şarap diyarı Kaliforniya’da yolculuğa çıkarmaktadır. Yol boyunca
bize hoş diyaloglar ve güzel şarap kokuları eşlik edecektir.
Miles, Jack’e şaraplar hakkında bilgiler vermek isterken,
Jack’in aklı hep evlenmeden önce yapacağı son çapkınlıklardadır. Çok geçmeden
amacına ulaşır. Ancak olaylar gelişir ve işler sarpa sarar.
Şaraplar üzerinden metaforlarla hayata odaklanan filmin
amacı insanların zaaflarını gözler önüne sermek. Bunu yaparken naif ve gerçek
güzelliği es geçmeden, küçük mahremiyet anları ile tamamlıyor. Filmin çok
sevilmesinin en büyük nedeni de bu. Miles ve Jack ne kadar birbirlerine
benzemeseler de seyirci her ikisinden de kendinden bir şeyler bulabiliyor.
Diğer filmlerinde de aynı güzelliği yakalayan Alexander
Payne, abartıya kaçmadan filmi harika dengeliyor. Oyuncularında göz alıcı
performansları ile şarap tadımı üzerine sürükleyici ve eğlenceli bir film
ortaya çıkıyor.
Başarılı dört oyuncunun yanında, filmin ön plana çıkan
oyuncusu elbette şarap oluyor. Film boyunca şarap içtiğinizi ve şarabın
kokusunu aldığınızı hissediyorsunuz. Filmden daha büyük tat almak istiyorsanız
kesinlikle izlerken yanınızda şarap bulundurun. Sonra benim gibi olsa da içsek
demek durumunda kalmayın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder