17 Ağustos 2012 Cuma

Oslo, 31. August



Joachim Trier’in kariyerinde şu ana kadar iki kısa ve iki uzun metrajlı film yer almakta. Sadece bunlardan birini izlemem, bir Joachim Trier hayranı olmama yetti.

Cléo de 5 à 7 filmini izleyenleriniz varsa bilirler, Cleo filmde bir kanser hastasıdır, ölümü hissetmeye başlar. Ünlü bir şarkıcıdır, çok güzeldir öyle ki sokakta yürüdüğünde herkes ona bakmaktadır. Bir şapka dükkanına gider ve bütün şapkaları dener, hangi şapkayı denerse denesin güzel göründüğünden emin olmak ister ve her denediği şapka onu daha güzel göstermektedir. Nafile, bunlar onu avutmamaktadır, onun her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı vardır. Filmde olaylar iki saatte gerçekleşir ve Cleo filmin sonunda aradığı desteği hiç tanımadığı bir adamda bulur.

Oslo, 31. August filminde ise olaylar 30 Ağustos sabahı başlar ve 31 Ağustos sabahı biter. Bu süre boyunca Anders de bir avuntu, bir destek arar, onu hayata bağlayacak bir şey. Ancak Anders’i bekleyen son Cleo’nunkinden farklıdır.

"İnsan kendini yok etmek istiyorsa, toplum bunu yapmasına izin vermeli."

Film, başlangıcından itibaren sadece Anders de olmayan, filmin genel havasına yayılmış, bir varoluşçu düzlemde devam ediyor. Anders bir uyuşturucu bağımlısıdır ve bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görmektedir. Rehabilitasyon merkezinde gerçekleşen toplantıda geçen konuşmalar, uyuşturucu kullanan bu insanların aslında hayatta bağlanacak başka bir şeyleri olmadığını ve bağlanma ihtiyacını giderecekleri bir şeylere ihtiyaç duyduklarını anlıyoruz.

Olayların gerçekleştiği 30 Ağustos sabahı Anders iş görüşmesi için Oslo’ya gider. Oslo’ya gitmesi ile beraber yaşanan olaylar Anders’in neden bu durumda olduğunu daha iyi anlamamızı sağlar. Aslında bu film Anders’in olduğu kadar Oslo’nun da filmidir. Anders’in varoluşçu yaşamına odaklanırken Trier, Oslo’nun güzelliklerini de yansıtmaktan geri kalmaz.

Anders’in Thomas’la yaptığı yürüyüş ve kafede geçen sahneler Fransız Yeni Dalga ve M. Antonioni filmlerinden çıkmış gibi görünüyor. Bunun yanında olaylar yaz mevsiminde geçmesine rağmen soğuk İskandinav atmosferi filmi daha başarılı kılıyor.

Filmle ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki ama içimden gelmiyor. Film hakkında daha fazla okumak istiyorsanız, bunlara bakabilirsiniz.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder