5 Ağustos 2011 Cuma

Crimes and Misdemeanors


İnsan, hesap vermeyeceğini düşünüyorsa, suç işleyip bununla yaşamaya devam edebilir mi? Bu soru üzerine Allen 1989 yapımı Crimes and Misdemeanors ile karşımıza çıkarken, bu filmden 16 yıl sonra da yine aynı konu üzerine olan Match Point’i çekmişti.

Suç işleyen biri, kanunlardan kaçsa bile en son kendi vicdanı ile kalır. Bunu en güzel örneği Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı. Ancak Allen’a göre insan kendi suçunun cezalandırıcısı olamaz. Allen, Crimes and Misdemeanors ve Match Point filmlerinde bize suçun cezasız kalabileceğini gösterir. Ona göre toplumun hukuki ve ahlaki cezalandırma mekanizmalarından her zaman bir kaçış yolu vardır.

Filmin genel konusu bu olsa bile, Allen’ın diğer filmlerinde olduğu gibi birçok gönderme vardır. Bu filmde özellikle Tanrı ve din üzerine konuşmalar oldukça ilgi çekicidir.

Bunların dışında Woody Allen oyuncu olarak en sağlam performanslarından birine imza atıyor. Ayrıca Allen, Bergman ile özdeşleşen Tarkovski’nin Offret filminin de sinematografisine imza atan Sven Nykvist ile bu filmde beraber çalışmıştır.

1 yorum :